Astronot Kıyafetinin Özellikleri

Resim
   Yaşamakta olduğumuz 21. yüzyıl uzay çağı  olarak bilinmektedir. Uzaya fırlatılan uydular , gönderilen astronotlar , keşfedilen  gezegenler bu yüzyılda teknolojinin gelişmesiyle beraber artmıştır. NASA 'nın ;  Mars 'ta su bulunduğu ve yaşanılabilir olduğu açıklamalarından sonra insanların uzay merakı bir hayli artmış durumda.    Binlerce yıl öncelerden beri insanlar uzayla ilgili araştırmalar yapmışlar. Teleskopları icat ederek gezegenleri ve yıldızları daha yakından incelemişler. Bir gün insanoğlunun Dünya 'ya 384.400 km uzaklıktaki Ay 'a ayak basmasının imkansız olduğunu düşünmüş olabilirler. Fakat insanoğlu 55.000.000 km uzaklıktaki Mars 'a araç yollamış ve Mars 'ı oradaymış gibi rahatça gezmiş. Bunlar 2.000   yıl önce yaşamış insanlara göre imkansız olaylar. Ta ki bizim imkansız gördüğümüz uzayda yaşamak gibi.. Belki 2500 lü senelerde insanoğlu tamamen Mars 'a yerleşecek, gösterişli yapılar, yapay okyanuslar, denizler, g...

Boşaltımın Homeostasi Açısından Önemi

İç ortamın fizyolojik koşullarının belirli sınırlar içinde kararlı bir biçimde dengede tutulmasına homeostasi denir. Homeostazinin sağlanması için doku sıvısı ve kan plazmasındaki maddelerin hem derişiminin hem de bileşiminin belirli sınırlar içinde tutulması gerekir. Bu durumun sağlanabilmesi için dış ortamdan vücut için gerekli maddelerin alınması ve vücutta metabolizma faaliyetleri sonucu oluşan atıkların vücut dışına atılması gerekir. Bu amaca yönelik üriner sistemle birlikte, deri, akciğer ve karaciğer gibi yapılar birlikte çalışır.

Üriner Sistem (Böbrekler)

Üriner sistemi meydana getiren yapılardan en önemlisi böbreklerdir.

- Böbrekler ADH ve aldosteron gibi hormonlarla birlikte vücudun su ve iyon dengesini ayarlayarak kan basıncının ve kanın ozmotik basıncının dengede kalmasını sağlar.

- Vücut sıvılarının pH'sının ayarlanmasında rol oynar. Kan pH'sındaki değişime bağlı olarak hidrojen iyonları veya bikarbonat iyonlarını salgılayarak kanın pH'sını düzenler.

- Başta üre olmak üzere ürik asit, amonyak, bilirubin gibi vücuda zararlı olan metabolik atıkları ve kreatinini vücuttan uzaklaştırır.

-Toksik maddeleri, besinlerle ve ilaçlarla alınan yabancı maddeleri vücut dışına atar.

Akciğerler

- Hücrelerde karbonhidrat ve yağ metabolizması sonucu oluşan karbondioksit dolaşım sistemiyle akciğerlere taşınır ve solunum sistemi ile dışarı atılır.

- Akciğerlerden karbondioksitin uzaklaştırılması kan pH'sının 7.4 civarında sabit tutulmasında önemli rol oynar.

Deri

- Deride bulunan ter bezlerinin salgıladığı ter adı verilen sıvının bileşimi, seyreltik idrar gibidir. Ter içerisinde suyla birlikte az miktarda tuz, üre ve ürik asit bulunur. Terleme ile bu atık maddeler vücuttan uzaklaştırılarak boşaltıma katkı sağlanır.

Karaciğer

- Amino asitlerin yıkımı sonucu oluşan çok zehirli amonyağı (NH3), "Ornitin Döngüsü" adı verilen bir dizi tepkime sonucu daha az zehirli olan üreye çevirir. Üre, amonyağa oranla daha az suyla (derişik olarak) atılır. Bu durum su kaybını azaltan önemli bir adaptasyondur.

- Karaciğerde ilaç kalıntıları, alkol gibi zararlı maddeler daha az zararlı hâle getirilir.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Darkorbit Uridium Kasma Taktiği

Astronot Kıyafetinin Özellikleri

Fosforilasyon Çeşitleri